Yolumuz açık olsun

Çıplak gözle izlediğim en potansiyelli milli takım, şansın da yardımı ile, fransa’ya gidiyor.

Burada bahsettiğim, 5 sene önceki belçika’nın baldırı çıplak, çoluk çombalak, witsel’li, hazard’lı, fellaini’li gibi bir potansiyel değil belki.
Ama “altın jenerasyon” deniliyorsa, burada üstüne yapı kurulacak bir altın jenerasyon temeli var.

Oynanan oyun ister futbol, ister basketbol olsun, sahada yapılabilecekler ve başarı için izlenmesi gereken yol üç aşağı beş yukarı her takım için aynıdır.
Bu yüzden sistemler kurulur, istikrara önem verilir falan filan.

Ama tüm bunların yanında,
2000’ler öncesinde, futbol bir endüstri değilken ve kulüplerde bayrak adamlar varken, her kulüp hocasının rüyası,
2000’ler sonrasında ise aidiyetin bittiği, futbolun en büyük sanayi kuruluşu olduğu, oyuncuların kulüpler arası geçişlerinin göz açıp kapayıncaya kadar olduğu dönemde ise, tüm milli takım hocalarının rüyası,
İşte bu “altın jenerasyonu” bulma umududur.

İspanya, FIBA 1998 u-18 turnuvasını paramparça eden, navarro, gasol, calderon, reyes kadrosunun ekmeğini nerede ise 15 sene yedi.
Avrupa kıtasında alınmadık kupa, kazanılmadık ulusal başarı bırakmadılar.
Gittikleri kulüpleri ihya ettiler, ispanya basketbolunu tutup avrupa’nın tepesine koydular ve masa başında son sözü söyler konuma getirdiler.

Bizim dünkü takımımız bu kadar büyük bir potansiyel vaat ediyor mu, realize olduğunda görürüz.
Fakat bu topraklardan çıkmış milli takımlar içinde ilk defa bu kadar yetenekli oyuncunun bir araya geldiği de açık.
Cüneyt tanman, rıza çalımbay’ın olduğu milli takımlardan, trabzonspor egemen milli takımlara, dünya kupasında göğsümüzü kabartan milli takımlara kadar bakın, kağıt üzerinde hiçbir zaman bu kadar çok şey vaat eden bir kadro, aynı anda bir araya toplanmamıştır.

Bir de üstüne, murphy kanunlarına antitez olarak kadir gecesi doğmuş fatih terim şansı eklenince, çocuklarımız çok önemli bir tecrübe kazanmak üzere önümüzdeki yaz paris’de olacaklar.

Tabii ben “burada altın jenerasyon nüvesi var” diyorum ama böyle bir jenerasyondan bahsetmek için yaş da önemli kriter.
Avrupa böyle bir jenerasyonu farkedip, görev tanımlarını vermek, rolleri biçip-dikip-giydirmek üzere, bu çocukları tornaya soktuklarında, bu çocuklar genelde 18-20 aralığında oluyorlar.
Ki 23-24 sonrası artık uluslararası star olsunlar, milli takım ile büyük başarılara imza atsınlar.

Böyle baktığımızda, sadece ibrahim mütefferika değil, biz de yine ve yeniden geç kalmış görülüyoruz.
Her ne olursa olsun, geç olsun, güç olmasın, bu çocuklarda potansiyel var.

Gönül ister ki,
böylesine 15-20 yılda bir gelecek jenerasyon yakalanmışken,
direksiyon, inandığı, bildiği tek taktik william wallacevari maç öncesi konuşmalar olan fatih terim yerine,
cv’si kalın, kaşesi yüksek bir hocaya emanet edilsin.
Ama buraya kadar fatih terim ile geldiğimiz için, bundan sonraki en az 3-5 yılda da bu kadroyu rezil de vezir de edecek olan adamın yine terim olacağı aşikar.

Kaleci konusuna zaten girmiyorum çünkü orada havuz oldukça geniş ama altta yazdığım, ilk etapta aklıma gelen, oyuncu havuzu, çok iyi milli takım hocalarını bile cezbedebilecek seviyede.

Serdar aziz (24)
Şener (25)
Gökhan töre (23)
Ozan tufan (20)
Hakan çalhanoğlu (21)
Oğuzhan (23)
Okay yokuşlu (21)
Cenk tosun (24)
Semih kaya (24)
Hasan ali (25)
Ömer toprak (26)
Alper potuk (24)
Mehmet ekici (25)
Muhammet demir (23)
Enes ünal (18)

Bir de bunlara 25 ve üstü olup en az 2-3 yıl liderlik edecek takımın abisi konumundaki isimler var;

Caner (27)
Arda (28)
Mehmet topal (29)
Volkan şen (28)
Selçuk inan (30)
Mevlüt erdinç (28)
Burak yılmaz (30)
Onur kıvrak (27)
Mert günok (26)
Gökhan gönül (30)

Sonuç olarak,

Yolumuz açık olsun, paris’te futbol şansı yanımızda olsun.

Şu anda nerede ise tüm pozisyonları için 23-24 yaş altı üstelik de oldukça iyi bir alternatif bulunabilen milli takımın bana göre tek eksiği forvet bölgesi.
Orada alternatif geniş gözükse de (burak, cenk, mevlüt, umut ve hatta batuhan ve hatta pektemek),
topu ayağına değil, isterse ağzının içine bile atabilecek becerideki bu orta saha kadrosu, genç bir gekas, diri bir van persie tadında bir ceza sahası bitiricisi hak ediyor bence.

Emrah AKMAN

milli-takim

Yorum Bırakın